Tehlike İletişimi
Konuyla ilgili popüler başlıklar:
Etkili tehlike iletişimi yöntemleri, satış kapasitenizi artırmakla kalmaz, ticari faaliyetleriniz süresince oluşabilecek riskleri de minimum düzeye indirmenizi sağlar.
Tehlike iletişimi temel olarak, kullanıcıların madde, karışım veya ürünlerden doğabilecek zarar ve tehlikeler hakkında bilgilendirilmesini hedefler. Bunun yanı sıra, kullanıcılara güvenlik önlemleri ve risk yönetimi uygulamaları hakkında işe yarar tavsiyelerde bulunmanın en etkili yoludur. İşlevsel bir tehlike iletişimi sisteminizin olması, ürünlerinizin satış, takip ve izlenebilirliğini en verimli biçimde hayata geçirmenizi sağlar. Ayrıca ticari faaliyetlerinizden kaynaklanan riskleri minimuma indirir ve ürününüzün güvenli kullanımını destekler. Tedarik zincirinizle ve son kullanıcılarla etkin bir iletişim kurmanızı sağlayarak firmanızın şeffaflık ve güvenilirliğini pekiştirir. Etkili bir tehlike iletişimi, ürününüzün çevresel etkilerini azaltma potansiyeli taşır. Kısacası, iyi bir tehlike iletişimi, hayat kurtarır.
Güvenlik bilgi formları (GBF'ler) benzeri birtakım tehlike iletişimi uygulamaları yasal düzlemde zorunlu kılınmıştır. Yasal düzenlemeleri hazırlayan otoriteler hâlihazırda ürünlerinizle ilişkili olabilecek potansiyel tehlikelere dair detaylı bilgi talep etmektedir. Buna ek olarak, son zamanlarda tüketiciler de artan bir ivmeyle firmalardan maksimum düzeyde şeffaflık beklemektedir.
Kimyasal bazlı ürünleri piyasaya süren her şirket, GBF'ler, ürün etiketleri ve zehir merkezi bildirimleri gibi düzenlemeye tabi birçok uygulamayı hayata geçirmekle yükümlüdür. GHS gibi küresel olarak uyumlandırılmış tehlike iletişim sistemleri yaygın olarak uygulanıyor olsa da ülke veya bölge bazında farklı uygulamalar da göze çarpmaktadır.
Uygulamalardaki farklılıkların yanı sıra mevzuatın sık sık değişmesi, tehlike iletişimi yöntemlerinin hem güncel hem de hedefe odaklı olmasını arzu eden şirketler için çeşitli zorluklar doğurmaktadır. Örneğin, güvenlik bilgi formları başta olmak üzere birtakım tehlike iletişimi uygulamalarına yönelik mevzuatın icra makamları tarafından sıklıkla revize edilmesi şirketler nezdinde büyük sorunlar yaratabilmektedir.
Örneğin, Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) tarafından yapılan ve güvenlik bilgi formlarını kalite açısından inceleyen güncel bir çalışmaya göre, birçok şirket tehlike iletişimi konusunda standartların altında kalmaktadır. Bu durumun, yalnızca Avrupa’yla sınırlı olmadığı, küresel ölçekte de geçerli olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda, tehlikeli kimyasal karışımlar için kullanılan güvenlik bilgi formlarının %40’ından fazlasının ilgili mevzuatla uyumlu olmadığı ortaya çıkmıştır.
Güvenlik Bilgi Formu (GBF) kalitesine ilişkin olarak Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) tarafından yürütülen güncel bir araştırma, tehlikeli kimyasal madde karışımları için kullanılan güvenlik bilgi formunun %40’ından fazlasının mevzuat uyumluluğunu karşılayamadığını ortaya çıkardı:
Denetlenen şirketlerin %45'i en az bir konuda mevzuata uymuyordu.
Güvenlik bilgi formlarının %33'ü sorunlu, eksik veya hatalıydı.
Ürünlerin %20'sinde kullanılan etiketler ile güvenlik bilgi formları arasında tutarsızlıklar mevcuttu.
Sizin İçin Ne Yapabiliriz?
Uzman ekibimiz, dünya çapında sürdürmekte olduğunuz tehlike iletişimi süreçlerini kolaylıkla yönetmenizi sağlayacak genişletilmiş formlar ya da e-GBF’ler dahil olmak üzere tüm güvenlik bilgi formlarının yanı sıra tüm Sınıflandırma, Etiketleme ve Paketleme (CLP) yükümlülükleriniz hakkında rehberlik hizmetleri sunar.
Ekibimiz aynı zamanda mevcut güvenlik bilgi formunuzu ve ürün etiketlerinizi Biyosidal Ürünler Yönetmeliği, Deterjan Mevzuatı ve Aerosol Kaplar Mevzuatı gibi yükümlü olduğunuz farklı düzenleme ve mevzuatlar açısından da değerlendirir.
-
Kimyasal madde endüstrisi, kimyasalların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Paketlenmesi’ne (CLP) yönelik Küresel Uyumlaştırma Sistemi’nin (GHS) ve çoğunlukla da GHS’nin ulusal ve bölgesel uygulamalarının “uyumlaştırma” ekseninde değerlendirilemeyeceğinin de farkındadır. Birçok ülke GHS’de tanımlanmış harmonize piktogramları, sinyal kelimelerini ve tehlike ve önlem ifadelerini yerel ve bölgesel mevzuatlarına dahil etmiş olsa da, sınıflandırma hususundaki kurallar ülke ve bölgelere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Yordas Grup olarak, AB, Büyük Britanya, Kuzey Amerika (OSHA, WHMIS gibi) ve Asya dahil olmak üzere birçok bölgede Küresel Uyumlaştırma Sistemi’ne göre yükümlülüklerinizi açıklığa kavuşturarak söz konusu yükümlülükleri yerine getirmenizi sağlayacak teknik desteği sağlamaktayız.
-
Yordas Grup yalnızca ürünlerinizin sınıflandırılmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yazı tipi, tehlike piktogramının boyutu ve tehlike ve önlem uyarılarının seçilmesi gibi dünya genelinde zorunlu kılınan etiket yükümlülükleri konusunda da danışmanlık sağlar. Bu süreçleri takiben ortaya çıkan nihai ambalaj tasarımınıza onay verir. Ayrıca küçük etiketlerin tabi olduğu hükümler konusunda rehberlik edebilir, küçük veya standart olmayan boyuttaki paketlerin etiketleri üzerinde yer alacak bilgileri azaltma yolları hakkında önerilerde bulunur.
-
Yordas Grup, mevcut durum analizi, taslak metinlerin hazırlanması veya bu taslakların mevzuata uygun dokümanlar hâline getirilmesi, karışımlar dahil olmak üzere tüm maddelerizin sınıflandırılması, güvenlik bilgi formlarının düzeltilmesi, doldurulması ve kırkı aşkın dile tercüme edilmesi gibi hizmetleriyle her aşamada sizlere destek olacaktır. Ek olarak, verilerinizdeki eksiklikleri tespit ederek bu eksikliklerin giderilmesine yönelik tüm imkânlarımızı seferber etmekteyiz.
-
Uzman ekibimiz, mevcut kimyasal madde güvenlik raporunuzu baz alarak e-GBF’ye dahil edilecek birtakım olası maruz kalma senaryoları (MKS) üretir. Bu senaryoları Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) tarafından tavsiye edilen yeni maruz kalma senaryosu formatına dönüştürmenize yardımcı olur. Böylece daha kolay yönetebileceğiniz, kullanıcı ve yazıcı-dostu bir formata sahip olursunuz. Metinlerimizde standartlaşmış ifadeler kullanmaktayız. Bunun sonucunda, Avrupa piyasasına dair çeşitli yükümlülükleri yerine getirmek için ayıracağınız bütçe, uygun çeviri maliyetleri sayesinde oldukça azalacaktır.
-
Hem sizin hem de ekibiniz ve tedarikçilerinizin yeni mevzuatlara aşina olması şarttır. Sunduğumuz eğitimlere ulaşmak ve daha fazla bilgi edinmek için “Eğitimler” sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Mevzuat uzmanlarımız, zehir merkezi bildirim yükümlülüklerinizi netleştirmek ve anlaşılır kılmak için her türlü desteği sunmaktadır.
AB ve AEA piyasasına tehlikeli karışımlar tedarik eden ithalatçı ve alt kullanıcıların, tehlikeli ürünlerin bileşimi hakkında Üye Devlet tarafından yetkilendirilen ve genellikle Zehir Merkezleri olarak adlandırılan kuruluşlara bilgi vermeleri zorunludur.
Zehir Merkezi Bildirimleri (PCN) Ne Zaman Gönderilmelidir?
Ulusal mevzuat kapsamında, piyasaya henüz bildirimi yapılmamış olan tehlikeli karışımlar arz eden ithalatçı ve alt kullanıcılar, aşağıdaki tarihlerden itibaren yeni zehir merkezi bildirim yükümlülüklerine uymak zorundadır:
Tüketici kullanımına yönelik karışımlar: 1 Ocak 2021
Profesyonel kullanıma yönelik karışımlar: 1 Ocak 2021
Endüstriyel kullanıma yönelik karışımlar: 1 Ocak 2024
Hangi ürünleri bildirmekle yükümlü olduğunuzu tespit edip, sizin adınızı bildirimde bulunmaya dek zehir merkezi bildirim sürecinin her aşamasında sizlere destek oluyoruz.
Zehir Merkezi Hizmetleri
Tehlike İletişimi Uzmanlarımız
Fiona Moir
Kıdemli Tehlike İletişimi Danışmanı
Fiona Moir, güvenlik bilgi formlarının yazımında 10 yılı aşkın deneyime sahiptir. Yordas Grup bünyesinde hizmet, operasyon ve eğitimlerin geliştirilme ve uygulama aşamalarının yanı sıra sunduğumuz Küresel Uyumlaştırma Sistemi (GHS) ve Güvenlik Bilgi Formu (GBF) hizmetlerini yönetmektedir. Biyosidal Ürün Yönetmeliği, Deterjan Direktifi ve Aerosol Dağıtıcı Direktifi gibi ek düzenlemeler dahil olmak üzere, ürün etiketlerinin ilgili mevzuata göre derlenmesi ve değerlendirilmesi görevini de üstlenmektedir.